‘Az af, ayıpların en çirkinidir’

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Çok az affetmek ayıpların en çirkinidir. İntikam almada acele davranmak ise günahların en büyüğüdür. İnsanların en kötüsü sürçmeleri affetmeyen ve ayıp ve hataları örtmeyen kimsedir"

<‘Az af, ayıpların en çirkinidir’

H. OKAN EGESEL

 

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Hükümdarın affetmesi, hükümdarlığı kalıcı kılar."

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Bir had uygulamayı gerektirmediği müddetçe günahlardan geçiniz."

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İnsanların günahlarından geçin ki, Allah da bu sebeple cehennem azabını sizlerden uzaklaştırsın."

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Hata edenlerin sürçmelerini affedin ki bu sebeple Allah da sizi aniden bastıran takdirlerden (felaketlerden) korusun."

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İki şeyin sevabı tartılmaz: "Affetmenin ve adil olmanın."

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Affetmek, en büyük iki faziletten biridir."

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Çok az affetmek ayıpların en çirkinidir. İntikam almada acele davranmak ise günahların en büyüğüdür."

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "İnsanların en kötüsü sürçmeleri affetmeyen ve ayıp ve hataları örtmeyen kimsedir."

İmam Sâdık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Güçlü insanların intikam alması ne de çirkindir."

İmam Ali (a.s), sürekli şöyle buyururdu: "Öfkemi ne zaman yeneyim; öfkelendiğimde mi? İntikamdan aciz kaldığımda ve bana, 'Sabretseydin daha iyi olurdu' dedikleri zaman mı? Yoksa intikam almaya gücüm olduğunda ve bana, 'Affetseydin daha iyi olurdu' dedikleri zaman mı?"

İmam Ali (a.s), Mısır'a vali tayin ettiğinde Malik-i Eşter'e yazdığı mektupta şöyle buyurmuştur: "Onlara karşı yiyeceklerini ganimet bilen yırtıcı bir canavar gibi olma! Çünkü onlar iki sınıftır: Bir kısmı, dinde kardeşindir, bir kısmı ise yaratılışta senin eşindir. Onlar yanılıp hata edebilirler, kusurları olabilir, kasten veya hata ile ellerinden bir şey çıkabilir. O halde, Allah'ın seni bağışlamasına nasıl sevinip hoşnut oluyorsan, sen de onlara karşı bağışlayıcı olup kusurlarını affet. Kusurlarını bağışladığında pişman olma, cezalandırdığında da sevinme."

İmam Ali (a.s), şehadetinden önce yaptığı konuşmasında şöyle buyurmuştur: "Eğer yaşayacak olursam kanımın velisi benim; ölürsem bu, üzerime hak olan vadedir. Affedecek olursam, af benim için Allah'a yakınlık, sizler için de iyilik ve sevaptır. O halde affedin! Allah'ın sizleri affetmesini istemez misiniz."

Kur'an'da şöyle buyurulur: "Biz, gökleri, yeri ve her ikisi arasında bulunanları gereğince yarattık. Kıyamet günü şüphesiz gelecektir. O halde yumuşak ve iyi davran."

İmam Seccad (a.s), "Güzel bir şekilde bağışlayın" ayeti hakkında şöyle buyurmuştur: "Maksat, kınamadan bağışlamaktır."

İmam Rıza (a.s), hakeza bu ayet hakkında şöyle buyurmuştur: "Maksat cezalandırmadan, ayıplamadan ve kınamadan bağışlamaktır." (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).